kayboluşun anahtarı

hislerim artık, bilinmezleri oynuyor. ne hissettiğimi bilmeden, yaşamam gerektiği gibi yaşıyorum.. .. oynadığım bu oyun bahçesi, çok tozlu.. göremiyorum hiçbir şey.. .. ağlamak istiyorum. parmaklarımda hep bir gözyaşı. anlamıyorum artık anlamsızlığı.. .. gece öyle soğuk ve manasız ki. üşüyorum sadece.. .. ellerim değil, vücudum değil, kalbim üşüyor.. .. sarmaladıkça buzlar etrafını, ısıtmak o denli zor… Okumaya devam et kayboluşun anahtarı

öyle yalnız

soğuktu.. üşüyordu ruhu, karanlıklar diyarında. gözleri görmüyor, gün geçtikçe umutları oradan oraya savruluyordu. .. dayanamıyordu, küçük bedeni bu ağırlıklara. başkalarının istediği hayatları yaşıyordu, her seferinde. .. gözleri acıyordu, ağlamaktan. kalbi nasır bağlamıştı hüzünle boğuşmaktan. oysaki.. umutları vardı, hayata dair. .. belki de hep yarım kalan.. .. güneşi görmeye, dayanamıyordu. gözleri kamaşıyordu, ışıktan. çünkü hep, karanlıkta… Okumaya devam et öyle yalnız

üşüyorum

yine bir gece.. yine her yer karanlık.. neredeyse belli olmayan yıldızları seyrediyorum.. yüzüme vuran ışıkla, camda yansıyan, yorgun gözlerim… .. pencere hafif açık. üşüyorum.. ruhum öylesine yalnız ki. kalp atışlarımın yavaşladığı, öyle çok belli ki.. zor hissediyorum.. .. gözlerim yorgun, kalbim yorgun.. yalnızlığım.. üşüdükçe sarılıyorum sarıldıkça üşüyorum. … yine başka bir yolculuk.. ay ışığıyla gece,… Okumaya devam et üşüyorum