bir düğme

kaybetmiş olmanın mağrurluğunu hissetmek gibiydi, yalnızlıktan alınan ilk nefes.. sebebini hiç anlayamadığın yağmurla bütünleştikçe, toprak kokusu gibi saçılıyordun dört bir yana.. aslında niye yaşadığını algılayamadığın bu saçma sapan hayat yüzündendi bütün karamsarlıklarımız ve bakışlarımızdaki hüzünler.. ilk kez koşmak istemeyip, gözyaşlarına boğulmayı kabullenecek kadar çok sevimsiz bulmuştum bu hayatı.. anlamaya çalıştıkça bitap düştüm, anlamaya başladıkça da… Okumaya devam et bir düğme

soğuk ve gri

şehr-i hüzün, bugün gri’sin yine.. kalabalık caddelerinde, yalnızlaştırıyorsun insanları.. mutluluğun rengi akmış yüzünden, tüm canlılığınla somurtuyorsun yine.. ve yine saklıyorsun ardında kalan güneşi.. .. ruhunu kaybetmiş bir beden gibi, alışmışsın yine gözünü karartmaya.. korkmuyorsun hiç, vermiyorsun insanlara ışığını.. korkuyorlar.. görmüyor musun ? .. inanmaktan kaçmak için, bahaneler ardına saklanan, küçücük elleri olan, bir sürü beden… Okumaya devam et soğuk ve gri