özledim

unuttuğum duyguları anımsadım bu gece,
birer birer zamana karışan hisler..
özlemeyi, özlenilmeyi özledim..
yatarken iyi geceler dileyebilmeyi,
uyanırken günaydın diyebilmeyi özledim..
yolda yürürken aptalca gülümsemeyi,
fotoğraflara bakınca ufacık bir gülümsemeyi özledim..
bir sonbahar günü yağan yağmurda,
ıslanarak yürümeyi özledim..
gözlerimi kapatıp hayata,
açtığımda tek bir şeyi görmeyi özledim..
koşulsuz, şartsız,
inanmayı özledim..
..
nefes alamıyorum uzun zamandır,
güneşli bir günü doyasıya yaşamayalı,
o kadar çok oldu ki..
..
özlemlerimi bulutlarla gideriyorum,
onlara bakıyorum yalnız kaldığımda..
o kadar güzel,
o kadar parlaklar ki..
her seferinde uzaklaşmak istiyorum,
beni bu bataklığa sürükleyen şehirden..
..
ne çok şey özlemişim..

2 yorum

  1. özlem, varlığa hasretten ileri gelir.
    kimimiz için aşk,
    kimimiz için mutluluk,
    kimimiz için tek bir nefestir özlem…
    lâkin özlemin bir yanılsamadan ibaret olduğu gerçeği her şeyi bertaraf etmeye yeterlidir belki de.

    özlem, kendiliğinden aşkın ta kendisidir belki de…
    aşk olmama hâli, özlem midir sence?

  2. aşk değil midir,
    tüm sıcaklığıyla içeriye umut salan,
    ışık’la dolduran..

    aşk’ın ışığı azaldığında,
    onu hep hatırlayan,
    geceler boyu bekleyen
    özlem değil midir?

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eighteen − fifteen =