hayat bazen,
sadece anlık seçimlerden ibarettir.
ya yaşamayı seçersin
ya da korkup kaçmayı.
içinde de tek şey oluşur,
ya mutluluk ya da pişmanlık..
pişmanlık herkesin bildiği şeyler,
keşkeler ile geçen çok güzel boş zamanlar..
hiç bitmez içeride bir yerde kalır..
..
mutluluk ise bambaşkadır,
güneş ışık tutar gülümsemenize,
tamamıyla enerji dolar,
bedeniniz ve ruhunuz.
kalbiniz ve damarlarınız.
daha hızlı çarpar,
anlamazsınız belki de,
bazen diliniz tutulur,
gözleriniz konuşur.
bakamadığınızda ise,
yanaklarınız konuşur.
en güzeli de,
hiçbir şey söylemesen de,
vücut o kadar çok şeyi anlatır ki,
tek başına !
..
işte bunu gördüğün an,
aşık olmuşsun demektir,
tut onu, sar, sarmala,
o da izin veriyorsa,
bırakma ellerini.
inanıyorsan masallara,
yaşa o anı onunla,
söyle ona sevdiğini,
hiç unutamayacağı şekilde,
ve inandır onun kalbini,
en az onun kadar iyi bakacağına,
ve bunu yüreğinle yap,
o zaman inanır.
o zaman güvenir.
ve..
Aşk’ı tadarsın..
ama bu tadı eritme hemen,
iyi sakla,
en soğuk yerde değil,
en sıcak yerde !
aşk sıcakta erimez,
aksine onu ateşten çembere alır,
kor haline gelir,
ve hep yanar..
aşk yandıkça,
sen yanarsın..
sen yandıkça,
dışarısı soğur,
ve üşüyünce,
sarıl ona.
o yine seni ısıtacak,
tek madendir…