Etiket: özlem
-
köprüden önceki çıkış
aşkların bir tek tarafını sevdim. hissettirdiği umutları yaşamayı.. .. aslında hayatta ne yaşayacağımı da, hep biliyordum. .. belki de bu yüzden hayatıma giren tüm kadınlara, tek ve bir adet kırgınlığım oldu.. kalbime atılan umut tohumları yeşerirken, hunharca üzerine basılmasıydı.. .. aslında insanlara kızıyorum.. çünkü kimse aşkı hak etmiyor. .. tam iki sene önce söylediğim gibi;…
-
aşk beynin kusurudur
neden bu kadar karışığım, ya da neden bu denli karışıklaşıyorum. bilmiyorum sebebini. .. sanırım o kadar aşktan bahsedip, sevmeyi bilemeyen birisiyim. kendimi anlatamamaya başlıyorum. elim ayağıma karışıyor galiba.. .. tüm hayatım boyunca, beklemeye o kadar alıştım ki, ben konuşmadan beni anlayacak birilerini.. çıkmadıkça daha da kapandım. .. bazen kalkmanız gerekir oturduğunuz yerden, kendinizi en içtenliğiyle…
-
nefes
bazen nefes almayı düşlüyorum, kendiliğinden çalışmayı bıraksa.. aklın orada kalsa, illa ki ayırman gerekse düşüncenin bi kısmını, yaşamak için.. .. aşkta böyle geliyor bana. aklının bir ucunda kalan şeyler, sürekli ayırdığın düşünceler. ellerinde kalan boşluklar gibi. .. ne istediğini düşünmeye çalışırken, bir yandan seni bölen nefes aralıkları.. ben buradayım dercesine kalbinin atışını düzenleyen, belki de…
-
son demler
bugün kızgınım aslında insanlara.. neden bu kadar ruhsuzlaştılar.. ve biraz da kendimize kızgınım.. güzel olanı anlatamadığımız için.. .. kasım. güzel başlangıçların zamanıdır, dense de insanların artık umutsuzlaştığı bir dönem olmaya yüz tuttu. .. bazısı kimin neden paylaştığını anlayamadı, bazısı klişelere takıldı.. .. içeride kalan biraz olsun umudun belgesi aslında, bakmaktan öte görmeye çabalayanların, kendilerini kaybetmeden…
-
yalnızlığın aşkı
siz hiç yalnızlığa aşık oldunuz mu ? ben mi ? ben aslında, kaç kere olduğumu unuttum. saymadım da hiç. yalnızca sevdim. .. birisini sevip, ona bağlanmak gibi bir duygu değil bu. bütünleşmek gibi.. .. sizin hep gülümsemenizi isteyen insanlar vardır, hayatlarınızı zırt pırt işgal ederler. sözlerinizi anlamazlar, dinlemezler. çünkü duymazlar. .. yalnızlığa aşık olunca, umurunuzda…
-
tesadüfler
her seferinde her şeye gülümseyebilecek olmayı, çok sevdim. .. bunun yanı sıra, gülümsemeleri görebilmek için yaşıyorum da denebilir. .. insanların yüzlerindeki o minik gülümseme için, yapılamayacak şey yok diye düşünüyorum. .. hayatta hissettiğim doğrular hep bu yöndeydi. belki gülümsediğim kadar, gözyaşı döktüm. değer miydi ? bilmem. belki de, daha çok gülümseyebilmek isterdim. .. son günlerde…
-
suskunluk
bir insanı sevdiğinizi, nasıl anlayabilirsiniz ? daha da önemlisi; nasıl anlatabilirsiniz ? .. anlamsız sorular topluluğunun, cevaplanamayan en büyük örneği bunlar. .. susarak anlatamadığınız, duygular bütünü. .. konuşmadığınız, sessizliği tercih ettiğiniz, sessizliğin ses olabilmesini istediğiniz, o özel an. sadece suskunluktan ibaret olur. .. aslında anlatamazsınız, neler söyleyeceğinizi. duraksarsınız her seferinde. sebebi çok açıktır. yanlış kelimelerden…
-
kar tanesi
yine bir merdiven, ayak ucunda bekleyen, aynı çocuk.. .. umursamaz tavırlarıyla kendini kandırmaya çalışsa da; mümkün olmadığını çok iyi biliyordu. .. yukarıdaki kapıya ulaşmanın, çok zor olduğunu.. .. aslında belki de, oraya ulaşmak sandığından daha da kolay. ama ya kapı kapalıysa.. .. hep bu korkular, hayatları yönlendiren.. .. kapıyı çalmaya korktuğumuz kadar, zile basıp kaçarken…
-
aşk ol’mak gibi
bugün suskunluklarımın, doğum günü. her sonbahar, bir diğerinden daha zor geliyor. ağırlaşıyor. ağırlaştırıyor bedenimi.. .. neyi özlüyorum, neyi istiyorum, neyi bekliyorum. .. artık ben de bilmiyorum. .. yolculukların bitmesinden çok, başlamasını sevdim hep. ait olduğun, veya öyle hissettiğin, o koca şehirden, kaçarak aldatıyormuşsun gibi.. .. ama, öyle güzel bir histir ki o.. çünkü o his,…
-
bir rüya
burası benim için bir günlük gibi hatıralarım, anılarım.. tüm hayatım belki de.. bu sayfalarda yazılı.. .. bu sabah bir rüya gördüm.. hiç tanımadığım bir kızla beraberdim. gerçek hayatta hiç görmediğim, şimdi bile yüzünü hatırlayamadığım.. .. bir deniz kıyısıydı.. sahil ile şehri birbirine bağlayan, bir tahta köprü vardı.. büyük ve geniş.. .. tam ortasına oturmayı tercih…