kısa

yağmurların ardında, arınmanın eşiğinde; kaybolmuş bir devrin, yeniden var olma vaktidir.. .. düşlerin ardında, gecenin karanlığında; dinlenmiş bir ruhun, yeniden aşık olma vaktidir..  

damla

içimizdeki sevgi bir bardak su gibi.. bardak bu kadar boşken taşamazsın çocuk. içindeki tüm sevgiyi saçamazsın, uzun zaman önce içinde kurumuş, sana ait olmayan bir şeyi, yeniden yerine gelmeden, taşıramazsın. .. içerideki sevgi o kadar kurumuş ki, birkaç su damlası gibi anlarla, koca bardak doldurmak o kadar zor ki. hele de bardak sızdırıyorken.. .. “dedi… Okumaya devam et damla

yalnızlığın aşkı

siz hiç yalnızlığa aşık oldunuz mu ? ben mi ? ben aslında, kaç kere olduğumu unuttum. saymadım da hiç. yalnızca sevdim. .. birisini sevip, ona bağlanmak gibi bir duygu değil bu. bütünleşmek gibi.. .. sizin hep gülümsemenizi isteyen insanlar vardır, hayatlarınızı zırt pırt işgal ederler. sözlerinizi anlamazlar, dinlemezler. çünkü duymazlar. .. yalnızlığa aşık olunca, umurunuzda… Okumaya devam et yalnızlığın aşkı

öyle yalnız

soğuktu.. üşüyordu ruhu, karanlıklar diyarında. gözleri görmüyor, gün geçtikçe umutları oradan oraya savruluyordu. .. dayanamıyordu, küçük bedeni bu ağırlıklara. başkalarının istediği hayatları yaşıyordu, her seferinde. .. gözleri acıyordu, ağlamaktan. kalbi nasır bağlamıştı hüzünle boğuşmaktan. oysaki.. umutları vardı, hayata dair. .. belki de hep yarım kalan.. .. güneşi görmeye, dayanamıyordu. gözleri kamaşıyordu, ışıktan. çünkü hep, karanlıkta… Okumaya devam et öyle yalnız

üşüyorum

yine bir gece.. yine her yer karanlık.. neredeyse belli olmayan yıldızları seyrediyorum.. yüzüme vuran ışıkla, camda yansıyan, yorgun gözlerim… .. pencere hafif açık. üşüyorum.. ruhum öylesine yalnız ki. kalp atışlarımın yavaşladığı, öyle çok belli ki.. zor hissediyorum.. .. gözlerim yorgun, kalbim yorgun.. yalnızlığım.. üşüdükçe sarılıyorum sarıldıkça üşüyorum. … yine başka bir yolculuk.. ay ışığıyla gece,… Okumaya devam et üşüyorum

aydınlıkta kaybolmak

hayatımın üzerinde gezinen, kar tanelerini hissediyorum bu gece. ve soğuk bir günün ardından, yaşanan yorgunlukları.. hayat ne kadar kısa hale gelmiş, ve bi o kadar bize sorun çıkarır olmuş. konuşmak için çabalarken bile, aslında kendin ile paylaşmak bazı şeyleri.. zor. . gözlerim yavaşça kapanıyor her seferinde, ama sonunda karanlığa aldırmıyor bedenim. yürümeye çalışıyor dar sokaklarda… Okumaya devam et aydınlıkta kaybolmak

gökkuşağı

bugün her şey biraz daha farklı.. gözlerimi geç kapatıp, erkenden açtım dünyaya.. soğuk bir sabah karşıladı beni, hoş geldin dedi bana. yüzündeki gizli ifadeyi anlayamamıştım, pencereden dışarı bak, dedi. ne var ki ? dedim. bakmazsan göremezsin, dedi. yağmurluydu her yer, üşümüşüm yatağımda, sanırım.. sebebi bu yüzden.. kalktım, diğer pencereye koştum.. nereye, dedi. bir şeye bakmam… Okumaya devam et gökkuşağı

yalnızlığımın krallığı

yalnızlık.. ne kadar çok hüküm sürdü hayatımda.. bitmek bilmeyen, sonu gelmeyen bir krallık misali.. ve hüzün.. yegâne krallığımın vazgeçilmez mutluluğu.. gözlerimden durmadan çağlayan yaşlar.. tıpkı bir su kaynağı gibi.. sonunun gelmeyeceğini düşündüğüm, uğruna gözyaşları döktüğüm, bembeyaz bulutlarla gördüğüm, yağmur taneleri gibi hüzünlenip, damlayıp.. dudaklarıma düşerek, düğümleniyor.. nefes alamıyorum.. birisi ‘ağlamak kayıp çocuk bu şehirde‘ demişti.… Okumaya devam et yalnızlığımın krallığı

sonbahar

bi sonbahardı gittiğinde, bi toz bulutu alıp götürmüştü kalbimin kırıntılarını, uçuşan kuşlar eşliğinde.. gökyüzüne baktım o an kafamı kaldırıp, yağmur damlaları yüzüme düşmeye başlamıştı.. ve gözyaşlarımla birleşip yanaklarımdan aşağı dökülüyordu.. güneş batarken, geriye dönüp baktığımda kısacık hayatıma, tek bir anı kalmıştı aklımda. beni bana bırakıp gittiğin gün, gözlerim ve gökyüzü.. sadece kahperengi…