Kategori: kahperengi
-
beyaz düşler
hayatın gelebileceği en uç noktada masumane bir aşkı yaşamaktı.. adını koyduğum bu huzurla, peri masalına ortak olmaktı.. .. hüznün derinizden döküldüğü, nefesinizin huzura dokunduğu, anlamsız boşlukların azalıp, anlamlı gülüşlerin galip olduğu bir; hayat.. .. hayal edilemeyen, hayal edilenin de ötesinde bir dokunuş, elleri sıcak, ruhu aydınlık bir beden; yorgun ama sessizliğe savaş açan.. güçlü bir…
-
köprüden önceki çıkış
aşkların bir tek tarafını sevdim. hissettirdiği umutları yaşamayı.. .. aslında hayatta ne yaşayacağımı da, hep biliyordum. .. belki de bu yüzden hayatıma giren tüm kadınlara, tek ve bir adet kırgınlığım oldu.. kalbime atılan umut tohumları yeşerirken, hunharca üzerine basılmasıydı.. .. aslında insanlara kızıyorum.. çünkü kimse aşkı hak etmiyor. .. tam iki sene önce söylediğim gibi;…
-
aşk beynin kusurudur
neden bu kadar karışığım, ya da neden bu denli karışıklaşıyorum. bilmiyorum sebebini. .. sanırım o kadar aşktan bahsedip, sevmeyi bilemeyen birisiyim. kendimi anlatamamaya başlıyorum. elim ayağıma karışıyor galiba.. .. tüm hayatım boyunca, beklemeye o kadar alıştım ki, ben konuşmadan beni anlayacak birilerini.. çıkmadıkça daha da kapandım. .. bazen kalkmanız gerekir oturduğunuz yerden, kendinizi en içtenliğiyle…
-
nefes
bazen nefes almayı düşlüyorum, kendiliğinden çalışmayı bıraksa.. aklın orada kalsa, illa ki ayırman gerekse düşüncenin bi kısmını, yaşamak için.. .. aşkta böyle geliyor bana. aklının bir ucunda kalan şeyler, sürekli ayırdığın düşünceler. ellerinde kalan boşluklar gibi. .. ne istediğini düşünmeye çalışırken, bir yandan seni bölen nefes aralıkları.. ben buradayım dercesine kalbinin atışını düzenleyen, belki de…
-
pamuk hayatlar
bazen yanlış yollarda sürüklenirsin.. hata yapmayı sevip, görmezsin içinde ölen çocuğu.. zorla gömersin onu içinde en derine, nefessiz bırakılmış bir ceset gibi.. .. kaybolup gider içinde büyüttüğün umutlar.. ufacık bir toz tanesi gibi parça parça olur.. yaptığın hataların aslında hata olmadığını, böyle olmayı seçtiğin için yaptığını fark edersin. .. yorulursun içinden kopan parçalardan, savrulursun oradan…
-
mutluluk kekleri
bazen neden yalnızlığı seçtiğimi, çok daha iyi anlıyorum. bazen içine düşsem de, kimsenin triplerine katlanamıyorum. .. kimsenin de benim mutsuzluğuma katlanmasını, hiç ama hiç istemiyorum. bu yüzden sevdiğim bir söz gibi, “biriyle mutsuz olacağıma, yalnız mutsuz olurum daha iyi.” düşüncelerini hep benimsiyorum.. .. ne bir kelimeyi, ne bir düşünceyi, bazen sadece sessizliği benimsiyorum. .. ve…
-
son demler
bugün kızgınım aslında insanlara.. neden bu kadar ruhsuzlaştılar.. ve biraz da kendimize kızgınım.. güzel olanı anlatamadığımız için.. .. kasım. güzel başlangıçların zamanıdır, dense de insanların artık umutsuzlaştığı bir dönem olmaya yüz tuttu. .. bazısı kimin neden paylaştığını anlayamadı, bazısı klişelere takıldı.. .. içeride kalan biraz olsun umudun belgesi aslında, bakmaktan öte görmeye çabalayanların, kendilerini kaybetmeden…
-
enkaz
her şeyden farklı tek bir his, kalbi sızlatan.. yalnızlıkla bezenmiş bir umutsuzluğun çizik bir karesi.. .. terminalde ayrılan ruhlar gibi, geri gelmeyecek bir umut.. .. yorgunluktan çok öte yalnızlıklar, karanlıklar kadar ürkütücü insanın üzerine yığılan bir duvar gibi.. .. altında ezilmiş bedenler, kıpırdamaya çalışan parmaklar gibi.. ürkek, kırılmış ve bitkin.. son kezmişçesine.. .. umudun belki…
-
bir karmaşanın hikayesi
bu anlatacağım hikaye, bitirilen sahte bir dostluğun hikayesi. hep aşklar, ayrılıklar, mutluluklarla süslendi bu sayfa, bazen de farklı bakmayı görebilmek için. .. neden sahte? gaza gelip söylenen çok şeyi olması, ve bunların yüzünüze söylenemeyenlerden olması. bu yüzden sahte, ve sahte olacak hep insani duygular. .. değişim insanın kendisinin fark edemeyeceği aksine etrafındakileri çokça fark edebileceği…
-
umut-suz
hayatı nedensiz yaşayanlardan olabilmek ne güzeldi. bir çocuğun saflığındaki yaşamın değişebileceğini görmek.. farkında olmadan ağırlaşan bedenimizi taşımak gibi, hayatı da taşımak çok zor geliyordu artık.. .. bir umut tanesini ellerinde taşıyan, renkli gözlü bir çocuk gibiydi hayat. bir şeyleri kırıp döktüğü için içinizden çok kızsanız da, gözlerine baktığınızda kıyılmazdı hiç.. .. o küçük çocuk yerini…