beyaz düşler

hayatın gelebileceği en uç noktada
masumane bir aşkı yaşamaktı..
adını koyduğum bu huzurla,
peri masalına ortak olmaktı..
..
hüznün derinizden döküldüğü,
nefesinizin huzura dokunduğu,
anlamsız boşlukların azalıp,
anlamlı gülüşlerin galip olduğu bir;
hayat..
..
hayal edilemeyen,
hayal edilenin de ötesinde bir dokunuş,
elleri sıcak, ruhu aydınlık bir beden;
yorgun ama sessizliğe savaş açan..
güçlü bir duruş..
..
aşka uzanalı üç ayı geçmiş,
dördü kovalarken,
ruh sessizliğinden geçip,
huzura kanat çırpar..
..
her aşk hikâyesi gibi,
mutluluklarla olduğu kadar,
hüzünlerle de dolu bu aşk;
sessiz ve derinden yaşanan..
..
hayatınızda hiç sizi sevdiği için,
size kendinden çok değer verdiği için,
kendini hüznün kollarına bırakıp,
sizi uzaklaştıran bir kadın tanıdınız mı?
..
ben tanıdım..
hiç görmeden sevdiğim,
bedenine değil,
ruhuna aşık olduğum,
asil ve huzurlu bir kadın..
..
yıllarca sessizlikte kendimi anlatmaya çabalayıp,
saplandığım bu çukura elini uzatan bir kadın..
hayat o kadar çok kıskandı bizi,
‘ütopik’ geldi, benim ona hep söylediğim gibi..
..
hayat iyice dibe çekti onu,
benim çıkmak için sebebim o olduğu gibi,
ondan aldığım güçle çıkaracakta bendim.
sessiz, sakin ve çoğu zaman huzurlu..
..
yalnız ve narindi onun ruhu,
kırılgandı kanatları, nefesi..
özlemleri içinde büyütüp,
huzuruyla gülümserdi hep..
..
hala da öyle,
gülümseyecek yine
bu satırları okuduğu
o huzurlu anda..
..
ben gibi saçmalayarak anlatmaz içindekileri,
parmakları notalara basar,
sesleri kâğıda döker,
huzuru senfonilerle anlatır..
..
piyano notalarıyla hayatı anlamlandırıp,
benim saçma notalarıma katlanan tek kadın o…
o anlamsız gülümsemelerime kanıp,
tüm ruhumu aydınlatan kişi o..
..
yalnızdım, kendimi bildim bileli..
yalnız kalmaktan korkmadım, sarıldım sımsıkı..
ve bu yüzden,
hiçbir hayalde göremedim kendimi..
hiçbir bedende göremedim geleceği..
..
siz hiç birileri için savaştınız mı?
sevdiğiniz için çabalayıp beklediniz mi?
siz hiç kalbiniz “gerçekten” durmuşken,
sevdiğinizin eline uzanmayı denediniz mi?
..
karanlıklar çökerken üzerinize,
durup, gözyaşı döküp, usulca beklediniz mi?
gerçekten nefes almanın kıymetini bildiniz mi hiç?
ya da yanınızdakine sımsıkı sarılmanın değerini?
..
söylenenler anlamsız cümleler kalabalığıysa,
bütün eylemler saflığın gereksiz anlatımıysa,
gerçekten üzgünüm hayatınızdaki o koca boşluk için,
çünkü siz aşkı tanımamışsınız..
..
belki bir gün,
ruhunuz saflaşır,
gülüşünüz parıldar,
sessizliğiniz anlamlaşıp,
aydınlığa karışır..
..
işte o gün;
anlarsınız sözlerimin alt metnini..
..
yalnızlıktan dem vurmuş bir kalbin
ve tüm o kahperengi hayallerin,
sessiz kelimelerle dolu çığlıkların,
arşa yükselişidir bu..
..
ama sessizliğin ve yalnızlığın değil,
bir miladın sesidir bu..
huzurlarla dolu aşk’ın sesi..

“karanlığa bürünmüş bu not defterinin,
aydınlığa erişmesine ithafendir bu cümleler..”

2 yorum

  1. bazen bu mısraları ‘o’ nun yazdığını düşünüyorum. bilmesem çok farklı dünyalardan olduğunuzu buna inanacağım.. gevezelik bir yana harika sevgili fatih şentürk yine harika bir şiir…

  2. Bu şiir’ini okuduğum da yazdığın duyguyu alıp kendi içimde hissettim. Gerçekten içinde hep ütopya’lar yaşıyor insan..

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × 2 =