Veda

Yollar yollara karışıyor, her bir çizginin üzerinden geçtikçe bir diğeri can yakıyor.. Karanlık her yeri kaplamış, hüzünse çökeli çok olmuş.. Bu şehirden çok fazla ayrıldım, ama hiç bu kadar zor ve ağır olmamıştı.. Belki de yaşadığın hayatı ilk kez uzaktan fark etmemi sağlıyordu bu gidiş.. Soğuktur Ankara. Bir de alabildiğince fazlaca gridir. Bazen de resmidir.… Okumaya devam et Veda

yol

Bir şeyler yazacak ve hatta bir şeyler anlatacak kimsemin pek kalmadığı dönemlerin tam ortasından yürüdüğümü hissediyorum. Orta yaş dediğimiz şeye yaklaşmanın minik kırıntılarından bir tanesini taşımaya başladığımdandır belki de. Aslında anlatacak hiçbir şeyim yok derken gerçekçi davranıyordum. Çünkü ciddi anlamda anlatacak hiçbir şeyim, hiçbir hissim, hiçbir düşüncem yok. Tamamen bir boşluktayım. Hatta bu boşluk içimde… Okumaya devam et yol

büyüyeceksin

büyüyeceksin, daha da güzelleşeceksin. ama unutma ki daha çok üzüleceksin. .. seni kandırmak için bekleyecekler, üzmek için sıraya girecekler, ve her seferinde yine kanacaksın. .. bazen başkalarını üzeceksin, gözyaşlarına sebep olacaksın. ama öğreneceksin. .. iyiliğin adımını atmayı öğreneceksin, yürüdüğünde korkmayacaksın. çünkü yine düşeceğini bileceksin. .. güzelliğin sahteliğini öğreneceksin, dilin yalanlarını görüp, sessizleşeceksin. ama en çok… Okumaya devam et büyüyeceksin

siyah

bu gece tüm kırılmış kalplerden özür dileme vaktidir.. kapattığım tüm kapılara, kaçındığım tüm yollara ve de yaşanmasına izin vermeyerek belki de çok üzdüğüm tüm güzelliklere.. .. maalesef artık değiştim. insanlara inancı kalmayan, aşk anlayışı kandırılmış, tutulmayan sözlerle hiç edilmiş, üzerine utanılmadan iç dünyası piç edilmiş bir gerçekliğim. yokluğumdan doğan rüzgârların sessizliğiyim. yalnızlığın kalbi, mutsuzluğun başlangıç noktasıyım.… Okumaya devam et siyah

kırıntılar

Hayatım boyunca hiçbir şekilde adını görmek istemediğim insanlar ve temizleyip, arınmak istediğim çok fazla hayat kırıklığı var. Çünkü bunlar artık beni ben yapan şeyler değil, benliğimi benden çalan şeyler bütününü oluşturuyor… Bunca kırıntının parçalarını birleştirmek, binlerce taşlık domino oluşturmaktan farksız hale geldi. Nereden toparlamaya çalışırsam çalışayım, bir rüzgâr oluşturduğum tüm taşları devirmeye başlıyor. Tekrar başa… Okumaya devam et kırıntılar

düş

Ufak bir evimiz olsun istiyorum.. Yerleri koyu kahverengi parke olsun ve bitiminde beyaz duvarları başlasın. Alçılı dümdüz duvarlara sahip olsun. Aslında yerde halı olmasın. Belki sadece üzerine uzanılabilecek kadar bir halı olsun. Pencereleri upuzun olsun. Tabii ki uzun pencerelere de yüksek tavan yakışır, tavan alabildiğince uzun olsun.. Pencerelerin yanında beyaz L şeklinde bir koltuk takımımız… Okumaya devam et düş

damla

içimizdeki sevgi bir bardak su gibi.. bardak bu kadar boşken taşamazsın çocuk. içindeki tüm sevgiyi saçamazsın, uzun zaman önce içinde kurumuş, sana ait olmayan bir şeyi, yeniden yerine gelmeden, taşıramazsın. .. içerideki sevgi o kadar kurumuş ki, birkaç su damlası gibi anlarla, koca bardak doldurmak o kadar zor ki. hele de bardak sızdırıyorken.. .. “dedi… Okumaya devam et damla

dört duvar

Yalnızlığın duvarlarını dışarıdan içeriye ördükçe, nerede sınırın daralacağını ve oradan nasıl çıkmam gerekeceğini öğrenemez hale geldiğimde, bazı şeyler için çok geç olduğunun farkına vardım. Aslında büyümek bu kadar karamsarlığın ardına saklanılabilecek duvarlar örmek olmamalıydı. Çocukken çok farklı hayalleri olan birisi değildim. Büyüyünce ne olacaksın dediklerinde, her seferinde bilmiyorum diyen birisi oldum. Çünkü büyümek benim için… Okumaya devam et dört duvar

hep böyle değildim

Ben hep böyle değildim aslında. Sanırım depresif hallerin tapusunu almam, gerekenden biraz fazla uzun sürdü. Hayata karşı umutlarını taşıyan biriyken, karmaşanın içinde nedense çok fazla şeyin elimden düşüşünü izledim. Açıkçası bir anlamda eğlenmeyi severdim. Fakat galiba yeniliklerin içinde çok fazla geride kaldım. Bunda kendimle aramın hiç olmaması da etkili tabii ki. Kendimle ilgili kopuşumun başlangıcıyla;… Okumaya devam et hep böyle değildim