kırıntılar

Hayatım boyunca hiçbir şekilde adını görmek istemediğim insanlar ve temizleyip, arınmak istediğim çok fazla hayat kırıklığı var. Çünkü bunlar artık beni ben yapan şeyler değil, benliğimi benden çalan şeyler bütününü oluşturuyor… Bunca kırıntının parçalarını birleştirmek, binlerce taşlık domino oluşturmaktan farksız hale geldi. Nereden toparlamaya çalışırsam çalışayım, bir rüzgâr oluşturduğum tüm taşları devirmeye başlıyor. Tekrar başa… Okumaya devam et kırıntılar

sanrılar

Gecelerde farkındalıkları artıran bir ağırlık var. Sebebini ve nedenini çözemediğim karanlık bir çizgi, yorgunluk ve sanrılar zinciri etrafımı sarıyor. Yorgunluk hiç olmadığı kadar keskin, gözlerim hiç olmadığı kadar aydınlığa bakamaz hale geldi. İçimde var olmayan bir karmaşanın, ne olduğunu bilmediğim varlığıyla el ele yürüyor halde olmak biraz yorucu hale geliyor. Yaşamın koşuşturmacasının ardında kaybolmak, bu… Okumaya devam et sanrılar

düş

Ufak bir evimiz olsun istiyorum.. Yerleri koyu kahverengi parke olsun ve bitiminde beyaz duvarları başlasın. Alçılı dümdüz duvarlara sahip olsun. Aslında yerde halı olmasın. Belki sadece üzerine uzanılabilecek kadar bir halı olsun. Pencereleri upuzun olsun. Tabii ki uzun pencerelere de yüksek tavan yakışır, tavan alabildiğince uzun olsun.. Pencerelerin yanında beyaz L şeklinde bir koltuk takımımız… Okumaya devam et düş

dört duvar

Yalnızlığın duvarlarını dışarıdan içeriye ördükçe, nerede sınırın daralacağını ve oradan nasıl çıkmam gerekeceğini öğrenemez hale geldiğimde, bazı şeyler için çok geç olduğunun farkına vardım. Aslında büyümek bu kadar karamsarlığın ardına saklanılabilecek duvarlar örmek olmamalıydı. Çocukken çok farklı hayalleri olan birisi değildim. Büyüyünce ne olacaksın dediklerinde, her seferinde bilmiyorum diyen birisi oldum. Çünkü büyümek benim için… Okumaya devam et dört duvar

kıymetli yalanlar

bize ait hayat farklı kalemlerle yazılmış sanki. herkesinki rengârenk süslerle doluyken, bizimkisi üç renkten ibaret. siyah, gri ve kahverengi.. .. renkleri sonradan öğrendim ben. karanlıkta yürümeyi öğrenince, ne renge ihtiyacınız oluyor, ne de aydınlığa.. .. ben aydınlığa sonradan dahil oldum, ama hep bana sunulanlar yapay oldu. ne gerçeğin ortasında gözüm kamaştı, ne de kalbim pırıl… Okumaya devam et kıymetli yalanlar

parıltı

yalnızlıkla aşk birbirine zıttır aslında. bu tezat içerisinde bu kadar karmaşa ağır gelir ruha. tutunmaya çabaladığı dalların kaygan oluşu, daha da çok yorar insanı.. .. aşk bedene düşünce sonbahar gibi hissederim hep, ne zaman aşk duygularım kabarsa, ya sonbahar geliyordur ya da sonbahardır.. ortası hiç olmaz.. .. havaların düzensizliği belki beni bu duygulara iten, ya… Okumaya devam et parıltı

yanılsamalar

bir süredir yazmayı bırakmıştım sanırım. sessizliğe alışmak nedense daha güzel geliyor. .. yalnızlığa uzaktan yaklaşıp baktığımda, yaşadığım hayat denen algı tamamen bir illüzyonmuş. ne elde tutulur bir gerçek, nede dile gelir bir sonuç var ortada. .. bildiğim tek şey yalnızlığın nasıl bir şey olduğu. .. söyleniyor veya bıkmış gibi dursam da, aslında aradığım şeyin bu… Okumaya devam et yanılsamalar

sonsuzluğa

artık korkuyorum yalnızlıktan. .. ne dilde kaderin kaldığı, ne de gönülde doğrunun kaldığı, öyle zor bir hayat ki önümüze sunulan.. .. beklemenin bu denli alışılmış olmadığı, umutların ısıtılamayan eller içinde kaybolduğu, yalnızlığın tepemizden bakan güneş gibi kavurduğu, koskoca bir hayat, bana dokunan.. .. sabah, akşam, gündüz ve gece.. sanki hepsi yalnızlığa birer hece.. .. hiç… Okumaya devam et sonsuzluğa

sessiz kelimeler

sokaklarda yürümek bazen acı veriyor, gülümsemelerden arınmış, gri olanı görmek.. umutlarım üzerimden çalınmış gibi hissetmesem de, karanlığın bir şekilde elini uzattığını bilmek.. .. yorucu karanlıklarda koşmak bu kadar uzakken, tam kucağına düşmek yine gözyaşı havuzunun.. sesimi duyuramamanın ağırlığını bilmezdim hiç, gözlerim yorgun ve karanlığa akıyor yine.. .. hayata dair anlamaya çalıştığım şeyleri unuttum artık. sadece… Okumaya devam et sessiz kelimeler

beyaz düşler

hayatın gelebileceği en uç noktada masumane bir aşkı yaşamaktı.. adını koyduğum bu huzurla, peri masalına ortak olmaktı.. .. hüznün derinizden döküldüğü, nefesinizin huzura dokunduğu, anlamsız boşlukların azalıp, anlamlı gülüşlerin galip olduğu bir; hayat.. .. hayal edilemeyen, hayal edilenin de ötesinde bir dokunuş, elleri sıcak, ruhu aydınlık bir beden; yorgun ama sessizliğe savaş açan.. güçlü bir… Okumaya devam et beyaz düşler