Hiç karnınızdan yukarı çekilerek canınız yandığı ve üzüldüğünüz oldu mu?
Benim ilk kez oldu. İlk defa nefesimin kesildiği, yorgunluğu hissettiğim ve hiçbirşey yapamamanın verdiği acizliğin o yorgun hissinin tam ortasında durmaya çalışıyorum. İlk kez üzüntüm kendime dair değil. Belki de bu kadar canımı yakışı da buna bağlı olmalı. Çünkü ben canımın yanmasına öyle çok alıştım, mutsuzlukla o kadar çok kaynaştım ki; canımdan çok sevdiğim birinin canının yanmasına ve benim ellerimle onu saramayışım kadar canımı hiçbir şey yakmadı bugüne kadar. Ben ağlamayı dahi artık unutmuşken, gözyaşlarımın hiç akamadığı günleri düşünüp ruhumu nerede kaybettiğimi ararken, artık bulmak ama buna dair yine birşey yapamayıp gözyaşlarını yaşamak kadar hayatta aciz birşey yok. Ve bunu değiştirebilecek gram gücüm yok. Çünkü geçmiş dair hiçbir şey başkasının elleriyle değişmiyor. Yapılabilecek tek şey yeni anıların, yeni huzurların sarmalayıp, tüm huzursuzlukları silmesinden ibaret.
Yapabileceğim ve başarabileceğim tek şey bu. Çünkü ilk kez iliklerime kadar nefes almaktan zevk alabiliyorum ve içimde yıllardır sönmeye yüz tutan ışığı göğü aydınlatmak için kullanmak istiyorum. Bu yüzden;
Hoşgeldin aşk.
// 25.03.14 İstanbul
Yorumlar
“medcezir” için bir yanıt
Mucizelere inanmazdım eskiden, tesadüflere veya hayallerin gerçek oluşuna. Sevdiğimi zannederdim ve birde bu sevgiye acılar çekcek kadar çok sevdiğime inandırırdım kendimi. İnsanlar işte yavaş büyüyolar. Ders çıkartsa da yavaş yavaş çıkartıyo insan hatalarını tekrarlamak istemiyo. Ben hatalar yapmadım diyemem hiçbir zaman fakat yaptığımız hatalar bizi bu hale getiriyo düşmeden kalkmayı ögrenemiceğimiz gibi bu zamana kadar düştüğümüzden daha farklı düşüşler yaşanıyo hayatta bazen. Sevginin ne demek olduğunu anladıktan sonra hayat değişiyo aslında ben içimin yanışlarının en aüırını yasadıüım an itibariyle benim yolumu a.maya çalısan birinden bahsediyorken onun benim hayalim, mucizem, aşkım olduğunu aşk olduğunu anlıyorum. Öyle aşığım ki belkide yolum öyle karanlık ki ben burda kaybolucakken ışıgını yansıtana aşk deniyomui. gülüşlerin yanında olmak degilmiş aşk gulumsemenin kendin olduğu anlayınca Aşk oldugunu anlıyomuşşun ..
HOŞGELDİN AŞK.