bir çok kelime var biriken..
arkasında da seslendirilmeyi bekleyen cümleler..
ardı arkası kesilmeyen,
birbiri arkasına,
incecik iple tutturulmuş,
kopunca başka yerlere sürüklenebilecek..
kullanımı zor kelimeler.
..
söylenecek o kadar söz var ki..
dilimize yapışan,
kurtulmayı bekleyen..
..
güneşin doğuşunu izliyorum,
her sabah.
istisnasız..
gülümsemek ile,
hüzün arasında kayboluyorum,
sabahın aydınlığında..
..
bazen düşünüyorum;
herkes canla başla çalışıyor,
canımı acıtmak için sadece.
..
çok şey var,
sessizliğimin en derin zindanlarına,
hapsettiğim..
..
gözyaşlarım kurudu..
hayata dair umutlarım;
kaybolup giderken birer birer..
insanlar hep bir ağızdan konuşuyor,
her gün,
farklı bir ses,
farklı bir söylem.
..
aslında..
çok hüzünlü değil mi?
kimse bana üzgün müsün,,
kanatların neden kırık ?
diye hiç sormadı..
hiç kimse.
biri değil,
hepsi..
..
herkes,
birilerini üzdüğümü söyledi.
dinlemediğimi söyledi.
sevmediğimi bile..
söylediler..
görmek istemediklerini,
gördüğüm için.
kendimi parçalayıp,
her şeyimi verip,
verecek bir şeyim,
kalmadığı için.
hiçbir şeyi umursamadan,
açtığım kalbimi,
kapattıkları için.
sevinçlerimi,
mutluluklarımı,
paylaştığım için.
hüzünlerim ?
yine bana kaldığı için.
korkularla dolu kalbimi,
yanlarında koruyamadığım için.
..
kısacası.
hep “ben üzdüğüm” için.
benim üzülmem;
hiç kimseyi ilgilendirmediği için.
çünkü;
ben gözyaşlarımda boğulurken,
onlar suyun üzerinden bakıyordu,
bense gözyaşlarımda boğuluyordum.
..
ne kadar zayıf olduğumu,
ne kadar kırgın olduğumu,
kimse umursamıyordu..
benim düşündükleri gibi olmadığımı düşünüp,
oturduğum koltuktan indiriyorlardı.
tek bir şeyi unutuyorlardı,
hepimizin aynı olduğunu..
..
herkesin tek isteği var aslında,
sevilmek.
hiç kimse sevilmeden,
sevgi vermiyor.
sevgiyi verseniz de,
sevgisini vermiyor.
uzak tutuluyorsunuz,
şu veya bu sebeplerden dolayı..
..
sevginin değil,
kuralların geçerli olduğu
bir hayatta yaşıyoruz çünkü..
…
bana karşı,
umursamazlık hep ön plandaydı,
hep hayatımda.
hep..
..
kalbim yara almışken,
yorgunluktan yere çökmüşken,
gözyaşlarım sel olmuşken,
hiç kimse kollarını açmadı.
..
bir ben vardım,
bir de yalnızlığım..
kadehlerimizde,
gözyaşı..
..
yatağımda,
hüzünlü gözyaşlarına boğulduğumda,
yüzüme sadece telefon kapattılar.
aramalarıma cevap vermediler.
reddettiler,
uzaklaştırdılar.
..
bir gün,
gözlerim kapalı,
kalbim açıkken;
aldığım yaralarla,
“gözyaşlarıyla”
o kalbim kapandı,
gözlerim açıldı..
..
gözlerim açık,
kalbim yorgun,
kollarını açtılar yine.
bunu yaptıklarında ise,
benden çok,
sadece kendilerini düşündüler..
..
bunu nasıl fark ettim ?
gözlerim açıldı çünkü.
..
tüm bu yaşananlar,
hüzün,
umutsuzluk
ve gözyaşları..
yalnızlığın, en açık tanımı sanırım.
..
hep ben üzdüm,
hep ben kırdım,
ve hep ben kaybettim.
..
ben olmayan,
sen olmayan,
biz olan yaşantımda,
siz hep,
kalp kırdınız.
..
ve..
hâlâ acıyor.
..
üzerine basarak,
bi kenara iterek,
canımı acıtarak..
kalbimi yordunuz.
..
neden çoğul ?
bir kişi olmadı,
hepsi böyleydi.
..
işte bu kelimeler,
tüm yaşantımın;
en güzel ve kısa özeti.
..
bu kahperengi rüya,
bir gün bitecek..
bütün her şey,
bir gün geçecek,
biliyorum.
..
acıyan kalbim soğuyarak,
taşlaşmaya devam ediyor.
herkes beni,
ikinci plana iterken;
ben hep kendimi,
ikinci planda yaşattığım için..
hep onları birinci plana,
koyduğum için..
..
kanatlarım,
önümden çekilip,
her şeyi görmemi
sağladığı için..
bu sefer de;
onlar ikinci plana düştüğünde,
onlar beni birinci plana
aldığını için,
çekilen acılardı hep.
..
tüm gardımı indirip,
sevgimi gümüş tepside
sunduğumda,
hiç kimse kıymetini bilmedi.
sevgi yerine,
hep!
tepsiyi gördüler.
onun parıltısına kanıp,
sevgimi görmezden geldiler.
..
gün yerini,
geceye bıraktığında,
ışıltı kaybolduğunda fark ettiler..
orada bir kalp olduğunu..
..
öldü,
o içimdeki çocuk.
hayata umutla bakan,
gözlerinde hüznün,
parıltısını..
yüzünde,
gülümsemesini
yaşatan..
..
geriye ondan kalan,
bir kaç damla gözyaşı..
..
öldüm,
dirildim yine geldim.
ama..
..
sessizliğim.
yine hakim
tüm gözyaşlarıma.
burukluğuma.
kapatıyorum gözlerimi,
yine..
hiçbir şey olmamışçasına,
yine yatağımın baş ucunda,
oturuyorum.
usulca..
..
sessizlik içinde.
seslerden kaçarak.
sesimi kaybederek.
sessizce.
..
özledim.
çok özledim.
o küçük çocuğu..
Yorumlar
“hâlâ acıyor” için 3 yanıt
Çok büyük zevkle okudum…
Fondada Cem Adrian vardı…
“Bırakalım insanlar ve kaderim istediklerini yapsınlar, şikayet etmeden acı çekmeyi öğrenelim; sonunda herşey yoluna girecek, benim sıram da er geç gelecektir.”
sen ciddi misin? her şiirinde, özellikle bu şiirinde, defalarca kez kendimi buluyorum. dolan gözlerime uzanırken, akıtamadığım yaşları, artık hepten katılaştığımı hissediyorum. dokunuyorsun, yüreğimde bir yerlere..