büyüyeceksin

büyüyeceksin, daha da güzelleşeceksin. ama unutma ki daha çok üzüleceksin. .. seni kandırmak için bekleyecekler, üzmek için sıraya girecekler, ve her seferinde yine kanacaksın. .. bazen başkalarını üzeceksin, gözyaşlarına sebep olacaksın. ama öğreneceksin. .. iyiliğin adımını atmayı öğreneceksin, yürüdüğünde korkmayacaksın. çünkü yine düşeceğini bileceksin. .. güzelliğin sahteliğini öğreneceksin, dilin yalanlarını görüp, sessizleşeceksin. ama en çok… Okumaya devam et büyüyeceksin

unutmak

.. ve bir kadının kolları arasında ağlamak, gözyaşı dökmek.. sessiz sakin ama adımları kuvvetli inanışın, can çekişen çığlıkları arasında yürünmeye çalışılan bir yol gibi.. .. dokunulan tenler ve ruhlar, fakat sessizlik ardında unutulan tüm umutlar.. ve unutmaksa, cennetin kapılarını aralayan bir düş gibi..

kırılma noktası

İnsan geriye dönüp baktığında, hayatındaki kırılma noktalarını çok çabuk fark ediyor. Belki de geçmişe takılmaların altındaki temel sebep bu olabilir. Çünkü o ince kırılmalarda, ufacık bir çizgi farklı olsa, çok farklı düşüncelerin ve hayatın içerisinde yaşanıyor olabilirdi. Bu anlamda kader olarak adlandırılan çizginin kırılmasını hayal etmek çokta zor bir düşünce olmayabilir. Bazen değiştirilmek istenen çizgiler… Okumaya devam et kırılma noktası

kırıntılar

Hayatım boyunca hiçbir şekilde adını görmek istemediğim insanlar ve temizleyip, arınmak istediğim çok fazla hayat kırıklığı var. Çünkü bunlar artık beni ben yapan şeyler değil, benliğimi benden çalan şeyler bütününü oluşturuyor… Bunca kırıntının parçalarını birleştirmek, binlerce taşlık domino oluşturmaktan farksız hale geldi. Nereden toparlamaya çalışırsam çalışayım, bir rüzgâr oluşturduğum tüm taşları devirmeye başlıyor. Tekrar başa… Okumaya devam et kırıntılar

düş

Ufak bir evimiz olsun istiyorum.. Yerleri koyu kahverengi parke olsun ve bitiminde beyaz duvarları başlasın. Alçılı dümdüz duvarlara sahip olsun. Aslında yerde halı olmasın. Belki sadece üzerine uzanılabilecek kadar bir halı olsun. Pencereleri upuzun olsun. Tabii ki uzun pencerelere de yüksek tavan yakışır, tavan alabildiğince uzun olsun.. Pencerelerin yanında beyaz L şeklinde bir koltuk takımımız… Okumaya devam et düş

damla

içimizdeki sevgi bir bardak su gibi.. bardak bu kadar boşken taşamazsın çocuk. içindeki tüm sevgiyi saçamazsın, uzun zaman önce içinde kurumuş, sana ait olmayan bir şeyi, yeniden yerine gelmeden, taşıramazsın. .. içerideki sevgi o kadar kurumuş ki, birkaç su damlası gibi anlarla, koca bardak doldurmak o kadar zor ki. hele de bardak sızdırıyorken.. .. “dedi… Okumaya devam et damla

dört duvar

Yalnızlığın duvarlarını dışarıdan içeriye ördükçe, nerede sınırın daralacağını ve oradan nasıl çıkmam gerekeceğini öğrenemez hale geldiğimde, bazı şeyler için çok geç olduğunun farkına vardım. Aslında büyümek bu kadar karamsarlığın ardına saklanılabilecek duvarlar örmek olmamalıydı. Çocukken çok farklı hayalleri olan birisi değildim. Büyüyünce ne olacaksın dediklerinde, her seferinde bilmiyorum diyen birisi oldum. Çünkü büyümek benim için… Okumaya devam et dört duvar

gerçek olabilmek

Sonbahar.. Her zaman aitliğin en güzel mevsimidir olmuştur. Sevginin de, umudun da, yalnızlığın da.. Böyle bir mevsimde insan konuşmak istediği yerin cümleler olduğunu fark ettiği anda, kelimeler birbiri ardına sıralanıyor. Ufak anekdotlarla da olsa, kendimden bir şeyler aktarmak istiyorum. Ben, sevgiyi ve aşkı çok zor yollardan, bir başıma öğrendim. Yanlış sokaklarda dolanıp, yanlış insanlarla tanışarak yürüdüğüm… Okumaya devam et gerçek olabilmek

kıymetli yalanlar

bize ait hayat farklı kalemlerle yazılmış sanki. herkesinki rengârenk süslerle doluyken, bizimkisi üç renkten ibaret. siyah, gri ve kahverengi.. .. renkleri sonradan öğrendim ben. karanlıkta yürümeyi öğrenince, ne renge ihtiyacınız oluyor, ne de aydınlığa.. .. ben aydınlığa sonradan dahil oldum, ama hep bana sunulanlar yapay oldu. ne gerçeğin ortasında gözüm kamaştı, ne de kalbim pırıl… Okumaya devam et kıymetli yalanlar

suskun

merakım çok belli konular hakkında, tonlarca sorum var ardında ve cevap “hiç yok”! .. en başta şu geliyor aslında: “insanlar benden ne istiyor?” .. hakikaten merak ediyorum, nedir insanların benimle derdi? cevaplayabilecek biri var mı ki? .. çevremdeki sanallıktan dem vuran mı ararsın, sessizce oturup bir şekilde durmama mı.. .. nedir? .. nedir insanların benimle… Okumaya devam et suskun