yanılsamalar

bir süredir yazmayı bırakmıştım sanırım. sessizliğe alışmak nedense daha güzel geliyor. .. yalnızlığa uzaktan yaklaşıp baktığımda, yaşadığım hayat denen algı tamamen bir illüzyonmuş. ne elde tutulur bir gerçek, nede dile gelir bir sonuç var ortada. .. bildiğim tek şey yalnızlığın nasıl bir şey olduğu. .. söyleniyor veya bıkmış gibi dursam da, aslında aradığım şeyin bu… Okumaya devam et yanılsamalar

masal

yüzümü göğe çevirdim, gönlümü bir tek ona açtım.. yalnızlık benim umudumsa, çekmek için bu yola girdim.. .. anlaşılamayan biri olmak zorken, anlamsızlığın ortasında mahsur kaldım.. beni anlayan bir tek kişi varken, sessizlikte yine onu arıyorum.. .. benden uzak aşkla göçerken, benim üzülmemem için iten, beni üzülme diye kovan, aşka yol olmaya çabalıyorum.. .. bu yorgun,… Okumaya devam et masal

köprüden önceki çıkış

aşkların bir tek tarafını sevdim. hissettirdiği umutları yaşamayı.. .. aslında hayatta ne yaşayacağımı da, hep biliyordum. .. belki de bu yüzden hayatıma giren tüm kadınlara, tek ve bir adet kırgınlığım oldu.. kalbime atılan umut tohumları yeşerirken, hunharca üzerine basılmasıydı.. .. aslında insanlara kızıyorum.. çünkü kimse aşkı hak etmiyor. .. tam iki sene önce söylediğim gibi;… Okumaya devam et köprüden önceki çıkış

aşk beynin kusurudur

neden bu kadar karışığım, ya da neden bu denli karışıklaşıyorum. bilmiyorum sebebini. .. sanırım o kadar aşktan bahsedip, sevmeyi bilemeyen birisiyim. kendimi anlatamamaya başlıyorum. elim ayağıma karışıyor galiba.. .. tüm hayatım boyunca, beklemeye o kadar alıştım ki, ben konuşmadan beni anlayacak birilerini.. çıkmadıkça daha da kapandım. .. bazen kalkmanız gerekir oturduğunuz yerden, kendinizi en içtenliğiyle… Okumaya devam et aşk beynin kusurudur

mutluluk kekleri

bazen neden yalnızlığı seçtiğimi, çok daha iyi anlıyorum. bazen içine düşsem de, kimsenin triplerine katlanamıyorum. .. kimsenin de benim mutsuzluğuma katlanmasını, hiç ama hiç istemiyorum. bu yüzden sevdiğim bir söz gibi, “biriyle mutsuz olacağıma, yalnız mutsuz olurum daha iyi.” düşüncelerini hep benimsiyorum.. .. ne bir kelimeyi, ne bir düşünceyi, bazen sadece sessizliği benimsiyorum. .. ve… Okumaya devam et mutluluk kekleri

enkaz

her şeyden farklı tek bir his, kalbi sızlatan.. yalnızlıkla bezenmiş bir umutsuzluğun çizik bir karesi.. .. terminalde ayrılan ruhlar gibi, geri gelmeyecek bir umut.. .. yorgunluktan çok öte yalnızlıklar, karanlıklar kadar ürkütücü insanın üzerine yığılan bir duvar gibi.. .. altında ezilmiş bedenler, kıpırdamaya çalışan parmaklar gibi.. ürkek, kırılmış ve bitkin.. son kezmişçesine.. .. umudun belki… Okumaya devam et enkaz

bir karmaşanın hikayesi

bu anlatacağım hikaye, bitirilen sahte bir dostluğun hikayesi. hep aşklar, ayrılıklar, mutluluklarla süslendi bu sayfa, bazen de farklı bakmayı görebilmek için. .. neden sahte? gaza gelip söylenen çok şeyi olması, ve bunların yüzünüze söylenemeyenlerden olması. bu yüzden sahte, ve sahte olacak hep insani duygular. .. değişim insanın kendisinin fark edemeyeceği aksine etrafındakileri çokça fark edebileceği… Okumaya devam et bir karmaşanın hikayesi

can dostum

aslında çok zor. içinden gelenleri basitlikleri kağıda aktarmak. kendini anlatmaya çalışmak, çabalamak.. neden olduğunu bilmeden uğraşmak. aslında bir yandan da, çok büyük bir yorgunluk sebebi. anlaşılamama durumu başlı başına bir sıkıntı. bazen düşünüyorum, sorunlu taraf benim diye. işin garip yanı; bir deli misali, bu konuda kendime hak veriyorum.. ben olmak, yorucu. siz olmak, daha kolay.… Okumaya devam et can dostum

suskunluk

bir insanı sevdiğinizi, nasıl anlayabilirsiniz ? daha da önemlisi; nasıl anlatabilirsiniz ? .. anlamsız sorular topluluğunun, cevaplanamayan en büyük örneği bunlar. .. susarak anlatamadığınız, duygular bütünü. .. konuşmadığınız, sessizliği tercih ettiğiniz, sessizliğin ses olabilmesini istediğiniz, o özel an. sadece suskunluktan ibaret olur. .. aslında anlatamazsınız, neler söyleyeceğinizi. duraksarsınız her seferinde. sebebi çok açıktır. yanlış kelimelerden… Okumaya devam et suskunluk

inanmak

hayatın gariplikleri üzerine oturup, o kadar çok konuşabilirim ki.. kime, niye, neden diye sorgulamaların içerisinde, kaybolup gitmek için bir araç sadece.. .. her seferinde bir yalanın peşinde koşuyoruz, inanmak için yapılan bu yorucu egzersiz.. neden her seferinde düşmek için bir adım daha atıp, düşünce de artık ağlamadan kalkabiliyoruz.. .. birkaç gün önce içimi hüzünle dökerken,… Okumaya devam et inanmak