unutmak

.. ve bir kadının kolları arasında ağlamak, gözyaşı dökmek.. sessiz sakin ama adımları kuvvetli inanışın, can çekişen çığlıkları arasında yürünmeye çalışılan bir yol gibi.. .. dokunulan tenler ve ruhlar, fakat sessizlik ardında unutulan tüm umutlar.. ve unutmaksa, cennetin kapılarını aralayan bir düş gibi..

damla

içimizdeki sevgi bir bardak su gibi.. bardak bu kadar boşken taşamazsın çocuk. içindeki tüm sevgiyi saçamazsın, uzun zaman önce içinde kurumuş, sana ait olmayan bir şeyi, yeniden yerine gelmeden, taşıramazsın. .. içerideki sevgi o kadar kurumuş ki, birkaç su damlası gibi anlarla, koca bardak doldurmak o kadar zor ki. hele de bardak sızdırıyorken.. .. “dedi… Okumaya devam et damla

dört duvar

Yalnızlığın duvarlarını dışarıdan içeriye ördükçe, nerede sınırın daralacağını ve oradan nasıl çıkmam gerekeceğini öğrenemez hale geldiğimde, bazı şeyler için çok geç olduğunun farkına vardım. Aslında büyümek bu kadar karamsarlığın ardına saklanılabilecek duvarlar örmek olmamalıydı. Çocukken çok farklı hayalleri olan birisi değildim. Büyüyünce ne olacaksın dediklerinde, her seferinde bilmiyorum diyen birisi oldum. Çünkü büyümek benim için… Okumaya devam et dört duvar

hep böyle değildim

Ben hep böyle değildim aslında. Sanırım depresif hallerin tapusunu almam, gerekenden biraz fazla uzun sürdü. Hayata karşı umutlarını taşıyan biriyken, karmaşanın içinde nedense çok fazla şeyin elimden düşüşünü izledim. Açıkçası bir anlamda eğlenmeyi severdim. Fakat galiba yeniliklerin içinde çok fazla geride kaldım. Bunda kendimle aramın hiç olmaması da etkili tabii ki. Kendimle ilgili kopuşumun başlangıcıyla;… Okumaya devam et hep böyle değildim

gerçek olabilmek

Sonbahar.. Her zaman aitliğin en güzel mevsimidir olmuştur. Sevginin de, umudun da, yalnızlığın da.. Böyle bir mevsimde insan konuşmak istediği yerin cümleler olduğunu fark ettiği anda, kelimeler birbiri ardına sıralanıyor. Ufak anekdotlarla da olsa, kendimden bir şeyler aktarmak istiyorum. Ben, sevgiyi ve aşkı çok zor yollardan, bir başıma öğrendim. Yanlış sokaklarda dolanıp, yanlış insanlarla tanışarak yürüdüğüm… Okumaya devam et gerçek olabilmek

suskun

merakım çok belli konular hakkında, tonlarca sorum var ardında ve cevap “hiç yok”! .. en başta şu geliyor aslında: “insanlar benden ne istiyor?” .. hakikaten merak ediyorum, nedir insanların benimle derdi? cevaplayabilecek biri var mı ki? .. çevremdeki sanallıktan dem vuran mı ararsın, sessizce oturup bir şekilde durmama mı.. .. nedir? .. nedir insanların benimle… Okumaya devam et suskun

masal

yüzümü göğe çevirdim, gönlümü bir tek ona açtım.. yalnızlık benim umudumsa, çekmek için bu yola girdim.. .. anlaşılamayan biri olmak zorken, anlamsızlığın ortasında mahsur kaldım.. beni anlayan bir tek kişi varken, sessizlikte yine onu arıyorum.. .. benden uzak aşkla göçerken, benim üzülmemem için iten, beni üzülme diye kovan, aşka yol olmaya çabalıyorum.. .. bu yorgun,… Okumaya devam et masal

sonsuzluğa

artık korkuyorum yalnızlıktan. .. ne dilde kaderin kaldığı, ne de gönülde doğrunun kaldığı, öyle zor bir hayat ki önümüze sunulan.. .. beklemenin bu denli alışılmış olmadığı, umutların ısıtılamayan eller içinde kaybolduğu, yalnızlığın tepemizden bakan güneş gibi kavurduğu, koskoca bir hayat, bana dokunan.. .. sabah, akşam, gündüz ve gece.. sanki hepsi yalnızlığa birer hece.. .. hiç… Okumaya devam et sonsuzluğa

köprüden önceki çıkış

aşkların bir tek tarafını sevdim. hissettirdiği umutları yaşamayı.. .. aslında hayatta ne yaşayacağımı da, hep biliyordum. .. belki de bu yüzden hayatıma giren tüm kadınlara, tek ve bir adet kırgınlığım oldu.. kalbime atılan umut tohumları yeşerirken, hunharca üzerine basılmasıydı.. .. aslında insanlara kızıyorum.. çünkü kimse aşkı hak etmiyor. .. tam iki sene önce söylediğim gibi;… Okumaya devam et köprüden önceki çıkış