siz hiç yalnızlığa aşık oldunuz mu ?
ben mi ?
ben aslında, kaç kere olduğumu unuttum.
saymadım da hiç.
yalnızca sevdim.
..
birisini sevip,
ona bağlanmak gibi bir duygu değil bu.
bütünleşmek gibi..
..
sizin hep gülümsemenizi isteyen insanlar vardır,
hayatlarınızı zırt pırt işgal ederler.
sözlerinizi anlamazlar, dinlemezler.
çünkü duymazlar.
..
yalnızlığa aşık olunca,
umurunuzda olmuyor..
boş veriyorsunuz her şeyi.
yaşamın anlamını çözmüşçesine,
sessizlikle seyrediyorsunuz,
insanları.. yaşamı..
..
neden insanlar kendilerine bu denli zulmederken,
başkalarına da aynı şeyi yapıyorlar diye..
..
neden karşısındakilerin özgürlüklerini kısıtlayarak,
onların yaşam alanlarını işgal ederek,
zorla girmeye çalışırlar diye..
..
ben bu yüzden seviyorum yalnızlığı,
saf, temiz ve ne getirdiği belli.
sessizlik gibi..
..
ama insanlar o sessizliği bozar,
suratlarını asarlar,
işgal etmeye çalışırlar,
o sessiz size kalan son parçasını..
..
niye ?
kendileri istiyor diye..
sizi duymazlar ki, sorsunlar ..
..
bu yüzden hayat,
öyle saçma ki.
..
huzur aslında,
sessizlik ve sakinlikle gelen duygu bütünün,
ruha yansıyan hali.
..
bir bedenin yanında da bulursunuz bunu,
bir objenin yanında da.
sadece kulaklığınızı takarak da..
..
o anlık orada bulunmayışınızdır aslında huzur.
sessizliği, yaşamaktır içten içe..
..
ama insanların temel görevi nedir ?
bunu bozmak..
hem de her daim..
..
bazen dinliyorum öylesine,
o denli boş ki..
“bi gidin. bi huzur verin”
demek istiyor insan..
..
ama yapılmıyor.
ayıp.
yemişim ayıbını..
eskiden umursardım insanları.
artık kimseyi umursamıyorum.
..
bi daha bu dünyaya gelmeyeceğimi fark etmem
sanırım biraz uzun sürdü..
..
aslında hep anlaşılsın isterim ki,
konuşmak istemediğimde,
konuşmam.
nettir ve değişmez.
..
kelimelerim dökülüyorsa sadece,
kişiyle konuşmayı sevdiğimdendir.
..
sadece aşık olunca mı konuşurum?
hayır.
özel insanlar vardır, özlediğiniz,
cümlelerini sevdiğiniz,
anlayabildiğinizi, anlaşılabildiğinizi düşündüğünüz..
bu tarz insanlarla sohbet sürer, gider.
engellenmez..
..
yağmur gibi..
sabahlara kadar yağar.
sokakları ıslatır,
sabah uyandığınızda görünce,
gülümsersiniz.
yalnızlığın güne ilk tatlı dokunuşudur..
..
ve ben o yalnızlıkla beraber..
her yağmurda avucumu açıp,
kelimelerin içine düşmesini bekliyorum.
belki yanlış bir umuda kanıyorum ama
o umudu insanlardan beklemekten,
daha mantıklı görünüyor..
Yorumlar
“yalnızlığın aşkı” için 5 yanıt
umuda susayıp, ağzımı yağmur damlalarıyla dolduruyorum..
Ne kadar güzel yazmışsınız..
Yeni bir şehre taşındım…daha büyük ve daha insanlı.. ve uzun zamandır benliğimi koruduğum o huzura dokunmak istiyorlar,beni huzursuz ediyorlar. Umarım yazdıklarını kendi benliklerinde anlamlandırabilirler..hoşgeldin ve tebrikler ((:
çünkü kimileri gerçekten hakederek düşmüş yer yüzüne kimileri korkalığından kaçarken ayağı bir yerlere takılarak. işte o yüzden bu dünyada yaşamayı hakkıyla kovularak hakedenlerin arasındaki korkak yanlışlıkla düşünler bozan dengeyi. ne yazık ki o kadarda çoklar ki gerçek olan onlar sahte olan kovulanlar gibi algılanıyor hep.
hakkıyla kovulanlar bu dünyada yaşamasını bilir korkmazlar en başta çünkü saklanmazlar cenneti bile aşk uğruna terkedenlerdir onlar sözleri gerçek duruşları doğru. aşktan korkup kaçarken sırf cennette kalmak için düşenlerse gelip bu dünyaya beceremezler yaşamayı hep yalan hep riya kendilerinden başka bir şey düşünmedikleri ve korkularından sevemedikleri içinde sadece huzursuzluk verirler, duruşları eğri …
of buram buram yalnızlık… çok beğendim =)