bir sonbahar sabahı,
bu şehirde gözlerini kapatıp uykuya dalmak..
her ne kadar
bağlanamasam da bu şehre,
hala..
sonbahar bir başka yaşanıyor..
..
özlemişim bu şehrin yağmurunu,
ve yağmur sonrası toprak kokusunu..
..
zor..
..
kalbinin bu mevsimde, bu kadar yorgun olması,
insanın sessizliğini daha da büyütüyor.
o kadar ki;
anlamsızlıkların içinde kaybolmak,
burada o kadar çok kolay ki..
..
yalnızlık,
bir şekilde sarıp sarmalıyor.
ayaklarından saç tellerine kadar..
o kadar üzülüyor ki insan.
aslında bunun özlem duyulacak bir şey olmadığını,
çok daha iyi anlıyorsun..
..
bugün telefonda konuştum..
yalnızlık hislerimin tamamını saklasam da ondan,
yalnızlığı ruhumda hissettiğimde,
yine telefona sarılıp onu arıyorum..
insanın hiç bir zaman yalnız hissetmeyeceği,
tek kişi.
annem.
.
evde yalnızlık mı zor yoksa biriyle mi, diye sordu.
ikisi de, dedim..
fakat insan evinde bi ses duyduğu zaman
bir şekilde mutlu oluyor.
..
yalnızlık..
bana göre değil.
hayat..
sadece koşuşturmadan ibaret.
insanlar..
sadece konuşur, dinlersin.
sustuklarında vakit geçer,
konuştuklarında bitmek bilmez.
o kadar ki,
insanlara yardım etmekten sıkılırsın.
..
kendini düşünmeyip,
insanları düşünmeyi bilir misiniz ?
ben bilirim.
kendimden o kadar çok uzaklaşıp kaçmaya çalışıyorum ki,
insanların karşına çıkıyor sen kendinden kaçtıkça.
yalnızlıksa,
yatağında yorganına sarılıp uyuduğun ‘o an’ oluyor sadece.
işte orada da,
düşünceler peşini bırakmıyor.
sorular.. sorular.. sorular..
cevap bulamadığın onca soru varken,
soruların hala gelmesi ne kötüdür bilir misin ?
ben bilirim.
arayıp da bulamadığın huzurun,
bi göz yaşı düşerken gördüğün,
umutsuzca baktığın bi hayatın,
kalabalıklar içerisinde boğulduğunu seyretmek..
yastığının bir tarafı umutsuzca beton yığınına,
diğer bir tarafı da aynaya bakmakta..
sol tarafta yalnızlığın,
sağ tarafta umutsuzluğun.
…
çoktan seçmeli sorular gibi gözüküp,
iki seçeneğinin de olumsuz olduğu,
bi sınav nedir,
bilir misin ?
ben bilirim.
..
işte..
senin güzel dediğin,
benimse,
hayat dediğim;
yalnızlık,
boş bırakılmış bir soru..
Yorumlar
“hayat dediğim; yalnızlık” için 9 yanıt
harika olmuş fatihcim. eline sağlık, tam beni anlatıyo:)
benim içinse boş bırakılmış bir soru.. hımm etkilendim 🙂
cevapsız da kalsa, en azından yanlışı seçmeyerek, doğrularını korumuş olacaksın bebek..
muckss
özür dilerim.. benim pek eleştirecek kadar bilgim yok bu konularda ama gözüme çarpan bişey oldu söyemek isterim.. izninle fatih 🙂
..insanın hiç bir zaman yalnız hissetmeyeceği,
tek kişi.
annem.
demişsin ama sanırım ,oraya.. ya “insanın hiç bir zaman yalnız hissetmeyeceği,
tek kişi.
annesidir.” demen yada, “hiç bir zaman yalnız hissetmeyeceğim,
tek kişi.
annem.” desen sanki daha iyi olurdu gibi :)tekrar söylüyorum, çok anladığım bir konu değil malesef 🙂 sadece gözüme çarpan bişeydi söylemek istedim.
bunun dışında çok güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim.
sevgiler fatihcim…
yorumlarınız için çok teşekkür ederim =)
bazı anlam bozuklukları olabiliyor, normalde yazdıktan sonra okuyorum hataları düzeltmek için fakat; bu sefer gözden kaçmış (: düzeltiyorum o kısmı
Yazdıklarınız çok güzel.(: Ellerinize sağlık.
çok teşekkür ederim
kaderi bilmeyenin kederi bilmesini anlatıyor satırlar.Edebi serbest nazım ölçüsünde güzel bir örnek olmuş.Ancak tema’da kederin bilinme sebebinin kaderin bilinmemesi olduğu açık olarak belli oluyor.Yüreğinize sağlık
Elinize yüreğinize sağlık gerçekten kendimi buluyorum yazılarınızda. Edebiyat körlüğümden olsa gerek, ben kaderin bilinmemesi gibi bir anlamdan çok, yalnızlık gördüm. Ve her şeyde sığındığımız gibi yalnızlıkta da annesine sığındığı geçiyor, derdini saklamaya çalışsa bile. Ayrıca, insanları dinliyor kendinden kaçmak için, bıksa da. Neyse daha fazla kirletmeyeyim yazılarınızı, iyi günler. :))
yüreğine, ellerine sağlık…