artan korkular
büyüdükçe korkularımızın azalacağına, öyle çok inanırız ki.. hiç gerçekleşemeyişinin, en büyük sebebi belki de.. .. aslında, korkular bizi hayata bağlayan, en ufak dala tutunmamızı sağlayan.. inançlarla dolu bir yolda. yalnızlığın en büyük ayak izleri belki de.. …..
maskeler
hayatta ne kadar yalnız olduğumuz gerçeğini aslında hiçbir şey değiştirmiyor.. .. dostlarımın dostsuzluğunu, güvendiğim insanların güvensizliğini izliyorum uzaktan.. .. ayna tutamıyorum onlara, aramızda bir cam. onlar duvarların ardında, ben dört duvarın arasında,…
kendim’e
karanlığa karış bu gece, sessizce.. .. umursamadan, umursanmadan, hiç kimseyi duymadan, hiç kimseyi dinlemeden.. .. aldırmadan o insanların, lanet olasıca yüzlerine. .. aldanmadan o kahrolası sahtekarların, sahte gülüşlerine. .. kaptırmadan kendini bu sahte dünyanın,…
siyah/beyaz
hayatım, bir fotoğraf karesinden kesilmiş gibiydi sanki.. .. kenarları kıvrılmış, bir ucu koparılmış. gülümsemelerden eser kalmamış, gözyaşları ile ıslanmış, ve köşeleri buruşmuş.. .. nerede olduğunu bilmediğim, bir kare var ortada. kim çekti, nedendi. bilemiyorum. …..
yine
ankara’da garip bir sonbahar günündeyim, vücudum yorgun, yüzüm solgun, kalbim siyah, ruhum… kayıp.. .. nerede olduğumu bilemediğim, karanlık sokaklarda yürüyorum yine.. soğuk… üşüyorum, çok.. .. sahte inançlarla dolu bir yoldayım.. yine.. .. adım…
aşk ol’mak gibi
bugün suskunluklarımın, doğum günü. her sonbahar, bir diğerinden daha zor geliyor. ağırlaşıyor. ağırlaştırıyor bedenimi.. .. neyi özlüyorum, neyi istiyorum, neyi bekliyorum. .. artık ben de bilmiyorum. .. yolculukların bitmesinden çok, başlamasını sevdim hep. ait…
bir rüya
burası benim için bir günlük gibi hatıralarım, anılarım.. tüm hayatım belki de.. bu sayfalarda yazılı.. .. bu sabah bir rüya gördüm.. hiç tanımadığım bir kızla beraberdim. gerçek hayatta hiç görmediğim, şimdi bile yüzünü hatırlayamadığım.. .. bir deniz kıyısıydı…..
hoşgeldim hayata
yürünmesi gereken yollar, yazılması gereken notlar var. daha.. .. karanlıkların içinde kaybolurken, aydınlığa ulaşmak için umut var. hâlâ.. .. sevgilerin peşinde koştururken, yalnızlıklarla boğuşmak için güç var. daha.. .. korku denizinde çırpınırken, insanlara…
öyle yalnız
soğuktu.. üşüyordu ruhu, karanlıklar diyarında. gözleri görmüyor, gün geçtikçe umutları oradan oraya savruluyordu. .. dayanamıyordu, küçük bedeni bu ağırlıklara. başkalarının istediği hayatları yaşıyordu, her seferinde. .. gözleri acıyordu, ağlamaktan. kalbi nasır…
tek başıma
Göremediğimiz şeylerdi belki de, Ayaklarımızın altında ezilenler.. Görmek istemediklerimizdi.. İsteyemediklerimiz.. .. Denizin ortasındayım, Ben yorgunum. Ruhum yorgun.. Nefes almak, Rüzgarı hissetmek, Ve hatta dalgalarla Islanmak.. Ruhumu dinleniyor, Çarpan her…
hâlâ acıyor
bir çok kelime var biriken.. arkasında da seslendirilmeyi bekleyen cümleler.. ardı arkası kesilmeyen, birbiri arkasına, incecik iple tutturulmuş, kopunca başka yerlere sürüklenebilecek.. kullanımı zor kelimeler. .. söylenecek o kadar söz var ki.. dilimize yapışan,…
gülümsüyorum
hayatımda ilk kez, büyük bir değişimin ortasında buldum kendimi.. bunu yaptırabilecek pek insan yoktu, koca bir şehirden başka… .. kimilerinin hayranlık duyduğu, kimilerinin benim gibi özlem duyduğu bir yer. şehr-i İstanbul.. .. hep içimdeki duygularmış, özlem…
üşüyorum
yine bir gece.. yine her yer karanlık.. neredeyse belli olmayan yıldızları seyrediyorum.. yüzüme vuran ışıkla, camda yansıyan, yorgun gözlerim… .. pencere hafif açık. üşüyorum.. ruhum öylesine yalnız ki. kalp atışlarımın yavaşladığı, öyle çok belli ki.. zor…
bekleyiş
aydınlık bir sabahı karşılarken, yatağımda uzanıyorum yine, umarsızca… küçük düşünceler peşinde, savruluyoruz hayat yolunda. mutluluk için ne gerekli.. düşünceler geride kalıyor, yine kaybolan geceyle. anlamsız sorular, uykuyu getiriyor.. düşünceler arasında…
sessizlik
düşünüyorum da bazen; hep dinleyen oldum, anlatılanları dinledim. hep susan oldum, söylenenleri uyguladım. hep seven oldum, gidenleri izledim. hep üzülen oldum, sessizce yaşamaya çalıştığım, için… .. sessizliği seviyorum, huzuru içinde barındırıyor. hayal…
vuslat
gece öyle karanlık ki. telefonun yansıyan ışığıyla, camda yansıyan kendimi görüyorum. gözlerimi kapattığımda, seni görüyorum. hayalle gerçek, o kadar ince çizgideki… aşk’ı tanımlamak nasıl zorsa, aşk’ı geride bırakıp gitmekte çok zor. ama.. yağmur…
gece
akıp giderken zaman, ellerimden.. gece, ağır ağır karşılıyor beni ucunda. ve kanatlarım.. o kadar yorgun ki, var olmak için çırpınışlarım, sadece bir-iki adım ilerletebiliyor beni.. .. yıldızları görmüyorum uzun zamandır, yaşamaya çalışmanın, o saçma yorgunluğu.. her…
değişim
kalp atışlarımı hissediyorum, her yeni doğan günde.. bazen acı, bazen tatlı. öyle bir an geliyor ki.. insan ne yapacağını bilemiyor, sevgiyle.. .. beklentiler ne kadar aza düşerse heyecan bi o kadar fazla oluyor hayatta.. umutsuzluktan, umuda doğru yürüyüş.. sadece…