sahte rüyalar
kalbim sonbahar gibi bu sabah.. kalbimin tam ortasında, yaşlı bir ağaç misali, üzerine kazınan yaralar.. .. kırılmış bir kalp, dökülen yapraklar gibi.. her tarafa saçılmış, esen şiddetli rüzgarlarla.. dayanamamış hayatta kalmaya.. .. aldatıcı bi günün başlangıcındayım…
bitiremediğim kelimeler
üzülmek ve üzmek. o kadar kolay şeyler ki. hayatın bir pamuk ipliği kadar, incecik olduğunu görmek.. ve hiçbirşey yapamamak. .. sesleri sessizleştirmek. anlamlı olanı anlamsızlaştırmak. mutlu olanı mutsuzlaştırmak. sadece bizim elimizde. o kadar zor ki herşey….
aydınlıkta kaybolmak
hayatımın üzerinde gezinen, kar tanelerini hissediyorum bu gece. ve soğuk bir günün ardından, yaşanan yorgunlukları.. hayat ne kadar kısa hale gelmiş, ve bi o kadar bize sorun çıkarır olmuş. konuşmak için çabalarken bile, aslında kendin ile paylaşmak bazı şeyleri…..
olgunlaşmak
insanların bencil hayatında ki tek sorun, kendi hatalarıyla doğan sonuçlara katlanmak yerine, karşı tarafa katlanamamaları. belki de yalnızlığın en güzel yanı, bu. kendi hataların ile, her seferinde yüzleşmek zorunda kalıyorsun. alışıyorsun da bu duruma. .. hatalar…
tanıyamadıklarımıza
hayat dediğin şey, o kadar kısa ve anlamsız ki. kapkaranlık bi yolda, tanımadığın bi caddede yürürken, eğlenerek gitmek gibi.. .. görmüyoruz boşa geçen anlarımızı, fark etmiyoruz.. kayıp giden insanları. o kadar çok eğlenceliyiz ki. insanlar ve zaman.. boşa akıp giden…
özlenen gözyaşları
özlenen gözyaşları gibiydi, hayat.. yalnız, masum, umut dolu.. damlalarla dolup taşan bi kalp, ağlamaktan şişen gözler gibi. .. bazen kısa geliyor zaman, uzatmak istiyor umarsızca. ne iyi, ne de kötü olsun yanında. sadece sevgi olsun istiyor, kalp. ……
dost
bazen, hayatı anlamlandırmaya çalışırken, bir şeyleri yerine oturtamaz insan, mutluluk giderken, hüzün gelir bazen.. ağlamak istersin. hayattan uzaklaşmak istersin. karşına bir anda birisi çıkar, ne annenin sıcaklığına benzer, ne sevgilinin kollarına. onları genelde…
sadece bir kelime
bazen bir şeyleri denemekten korkar ya insan.. korkuyor artık sevmeye.. denemeye dahi.. ki, pişmanlıklar ve keşkelerle boğuşmak yerine, kendini kaptırıp ne olursa olsun koşan insan; bile… artık korkuyor.. .. insanlar. artık o kadar çok başkalaştı ki, ne…
hayat dediğim; yalnızlık
bir sonbahar sabahı, bu şehirde gözlerini kapatıp uykuya dalmak.. her ne kadar bağlanamasam da bu şehre, hala.. sonbahar bir başka yaşanıyor.. .. özlemişim bu şehrin yağmurunu, ve yağmur sonrası toprak kokusunu.. .. zor.. .. kalbinin bu mevsimde, bu kadar yorgun…
bana özel
zorluklarla savaşan kalbimin kırılan parçaları, sonbaharın gelmesiyle parçalanıp dökülmeye başladı.. mutlulukla dolu yeni bir hayatin müjdesini verir gibi, her yer gerçek rengine burundu, gülümsemelerim bir başka olmaya başladı.. kalbim simdi başka sevinçler arıyor,…
güzellikler yüzünden
kış günü buz gibi soğuk sokaktan, adımını atıp eve girersin, vücudun soğuktan titremekte, ve ellerin buz gibi olmuştur.. gözünü ufacık bir sıcaklık arar. odada seni bekleyen tek şey, kaloriferin seni ısıtacağını sandığın petekleridir. .. bazen de; ellerini o…
o hisseder
bazen atar ya kalp sanki fırlayacakmış gibi, belki de sebebi de yoktur o an ki anlamsız hislerde, aslında o; hisseder. senden önce, gördüğünü aklın yorumlamadan, o aşık olmak ister, hissetmek ister. öyledir ki; göz göze geldiğinde yerinde duramaz, sesini duyduğunda…
gecenin ışığı
sabah olunca yıldızlar ağlarmış gecenin yokluğunda, kaybolurlarmış ortadan.. özlerlermiş ve tüm gün güneşin batmasını beklerlermiş.. gece olduğunda ise, sımsıkı birbirlerine sarılıp, hiç günün ağarmamasını dilerlermiş. sabah olduğunda hallerine üzülseler de, yine gece…
rüya
bir rüya gördüm.. uzun zamandır uzak kalan tüm herşeyi. neler hayal ettiğimi, neler yaşadığımı ve olumsuzlukları.. istediğim şeyleri o kadar çok unutmuşum ki, bu ruhsuz şehirde; hangi umutları beslediğimi, ne yapmak istediğimi.. o kadar açıkça göz ardı edilmiş ki,…
özledim
unuttuğum duyguları anımsadım bu gece, birer birer zamana karışan hisler.. özlemeyi, özlenilmeyi özledim.. yatarken iyi geceler dileyebilmeyi, uyanırken günaydın diyebilmeyi özledim.. yolda yürürken aptalca gülümsemeyi, fotoğraflara bakınca ufacık bir gülümsemeyi…
umutsuzluk
umutların bittiği yerde o iskelede oturuyorum bu gece.. deniz biraz hırçın, dalgalar sahile çok hızlı çarpıyor.. o kadar karanlık ki önümü bile göremiyorum neredeyse.. bütün unsurlarıyla, yalnızlığın nefesini ensemde hissediyorum.. bugün, korkuyorum birazda.. bir ses…
zor mu
bugün bir sessizlik hakim, bedenimde.. yalnızlığını özlemiş gibi yine.. evet, özledi.. sebepsiz hem de. .. yorgun bugün ruhu.. ve kalbi çok yorgun.. sarılıp rüzgara, uçmak istercesine, korkularını silmek istiyor.. korkular, tek kişilik midir ki, aşmak, tek başına…
biliyor musun ?
bir gün uyandım erkenden, gözümü açtığımda bambaşka bir yerdeydim, korkularla dolu.. .. bir his var odaları aşıp gelen, bir ışık var sevimli gözlerden süzülen, ve bunun yanında, etrafını çevreleyen sınırsız korkular.. yarıp geçmek istiyorsun onları, ama az ileride…