aşkların bir tek tarafını sevdim.
hissettirdiği umutları yaşamayı..
..
aslında hayatta ne yaşayacağımı da,
hep biliyordum.
..
belki de bu yüzden hayatıma giren tüm kadınlara,
tek ve bir adet kırgınlığım oldu..
kalbime atılan umut tohumları yeşerirken,
hunharca üzerine basılmasıydı..
..
aslında insanlara kızıyorum..
çünkü kimse aşkı hak etmiyor.
..
tam iki sene önce söylediğim gibi;
“aşk işte;
hepsi o’nu ister.
çünkü o artık sadece bir kelime..
herkesin kullandığı,
kimsenin inanmadığı..
unutulmuş bir şarkı gibi..
ismi hatırlanan fakat;
sözleri bilinmeyen..”
geçen iki koca senede,
değişen tek şey değişimin kendisi..
..
hala aynı insanlar,
hala aynı duygular.
..
kendimdeyse körlüğüm olmadı hiç.
inandığım şeylerin peşinde salak gibi koşturdum.
belki koştururken bazılarını görmedim.
ama gördüklerimi kırmadan geçmeye çalıştım..
..
çünkü insanın duyguları karmaşıktır.
ait olmayı sever beden.
ve aşık olmayı kendi seçmez..
aşıksa yaşar benim gibiler..
..
basit bir kelimedir kabul ediliş.
fakat; içerde yeşeren umutlar kadar basit değildir.
bu yüzden birisi kabul edilirken iyi düşünülmeli.
kırılacağını hissetmeli.
..
herkes katı olamaz hayatın kendisine karşı.
bazısı çok fazla kırılgandır en derininde.
yanlışlardan ürktüğü kadar,
yanlışların içinde olmaktan da korkar.
..
aşık olmaktan vazgeçmeye çalışıyorum.
ama düşüncelerim müsaade etmiyor.
..
aşk için yaşadığım gerçeğini,
kendim bile değiştiremiyorken..
nasıl umut bağlayabilirim ki,
yalnızlığın kollarında kalmaya..
..
içimde yaşattığım ve ellerimle öldürmek zorunda kaldığım hislerin,
oluşturduğu alevlerin en ortasında bırakıldım hep..
..
bir tarafta umut,
bir tarafta acı..
..
kararsızlığın en karanlık noktası
ve acımasızlığın baş tacı..
..
aşk denen şey çoktan ölmüş aslında,
insanlar acımasızca birilerinin içindeki aşkı öldürmüş
bizse inatla yeni umutlarda savaşmaya devam..
..
içime gömdüğüm bir umudun daha,
en dipte sonuna geldik,
tepeye kadar yolumuz uzun,
yeteri kadar nefeslendik..
artık yeniden çıkma vakti..
Yorumlar
“köprüden önceki çıkış” için 2 yanıt
Çok güzel, yüreğine sağlık 🙂
cok minimalist bir çalışma. duyguyu deterministlerden, mısraları nihilistlerden almışşın. biraz da tuz katmışsın.