enkaz

her şeyden farklı tek bir his, kalbi sızlatan.. yalnızlıkla bezenmiş bir umutsuzluğun çizik bir karesi.. .. terminalde ayrılan ruhlar gibi, geri gelmeyecek bir umut.. .. yorgunluktan çok öte yalnızlıklar, karanlıklar kadar ürkütücü insanın üzerine yığılan bir duvar gibi.. .. altında ezilmiş bedenler, kıpırdamaya çalışan parmaklar gibi.. ürkek, kırılmış ve bitkin.. son kezmişçesine.. .. umudun belki… Okumaya devam et enkaz

umut-suz

hayatı nedensiz yaşayanlardan olabilmek ne güzeldi. bir çocuğun saflığındaki yaşamın değişebileceğini görmek.. farkında olmadan ağırlaşan bedenimizi taşımak gibi, hayatı da taşımak çok zor geliyordu artık.. .. bir umut tanesini ellerinde taşıyan, renkli gözlü bir çocuk gibiydi hayat. bir şeyleri kırıp döktüğü için içinizden çok kızsanız da, gözlerine baktığınızda kıyılmazdı hiç.. .. o küçük çocuk yerini… Okumaya devam et umut-suz

bir düğme

kaybetmiş olmanın mağrurluğunu hissetmek gibiydi, yalnızlıktan alınan ilk nefes.. sebebini hiç anlayamadığın yağmurla bütünleştikçe, toprak kokusu gibi saçılıyordun dört bir yana.. aslında niye yaşadığını algılayamadığın bu saçma sapan hayat yüzündendi bütün karamsarlıklarımız ve bakışlarımızdaki hüzünler.. ilk kez koşmak istemeyip, gözyaşlarına boğulmayı kabullenecek kadar çok sevimsiz bulmuştum bu hayatı.. anlamaya çalıştıkça bitap düştüm, anlamaya başladıkça da… Okumaya devam et bir düğme

yalnızlığın aşkı

siz hiç yalnızlığa aşık oldunuz mu ? ben mi ? ben aslında, kaç kere olduğumu unuttum. saymadım da hiç. yalnızca sevdim. .. birisini sevip, ona bağlanmak gibi bir duygu değil bu. bütünleşmek gibi.. .. sizin hep gülümsemenizi isteyen insanlar vardır, hayatlarınızı zırt pırt işgal ederler. sözlerinizi anlamazlar, dinlemezler. çünkü duymazlar. .. yalnızlığa aşık olunca, umurunuzda… Okumaya devam et yalnızlığın aşkı

can dostum

aslında çok zor. içinden gelenleri basitlikleri kağıda aktarmak. kendini anlatmaya çalışmak, çabalamak.. neden olduğunu bilmeden uğraşmak. aslında bir yandan da, çok büyük bir yorgunluk sebebi. anlaşılamama durumu başlı başına bir sıkıntı. bazen düşünüyorum, sorunlu taraf benim diye. işin garip yanı; bir deli misali, bu konuda kendime hak veriyorum.. ben olmak, yorucu. siz olmak, daha kolay.… Okumaya devam et can dostum

suskunluk

bir insanı sevdiğinizi, nasıl anlayabilirsiniz ? daha da önemlisi; nasıl anlatabilirsiniz ? .. anlamsız sorular topluluğunun, cevaplanamayan en büyük örneği bunlar. .. susarak anlatamadığınız, duygular bütünü. .. konuşmadığınız, sessizliği tercih ettiğiniz, sessizliğin ses olabilmesini istediğiniz, o özel an. sadece suskunluktan ibaret olur. .. aslında anlatamazsınız, neler söyleyeceğinizi. duraksarsınız her seferinde. sebebi çok açıktır. yanlış kelimelerden… Okumaya devam et suskunluk

inanmak

hayatın gariplikleri üzerine oturup, o kadar çok konuşabilirim ki.. kime, niye, neden diye sorgulamaların içerisinde, kaybolup gitmek için bir araç sadece.. .. her seferinde bir yalanın peşinde koşuyoruz, inanmak için yapılan bu yorucu egzersiz.. neden her seferinde düşmek için bir adım daha atıp, düşünce de artık ağlamadan kalkabiliyoruz.. .. birkaç gün önce içimi hüzünle dökerken,… Okumaya devam et inanmak

soğuk ve gri

şehr-i hüzün, bugün gri’sin yine.. kalabalık caddelerinde, yalnızlaştırıyorsun insanları.. mutluluğun rengi akmış yüzünden, tüm canlılığınla somurtuyorsun yine.. ve yine saklıyorsun ardında kalan güneşi.. .. ruhunu kaybetmiş bir beden gibi, alışmışsın yine gözünü karartmaya.. korkmuyorsun hiç, vermiyorsun insanlara ışığını.. korkuyorlar.. görmüyor musun ? .. inanmaktan kaçmak için, bahaneler ardına saklanan, küçücük elleri olan, bir sürü beden… Okumaya devam et soğuk ve gri

seviyorum, yalnızlığımı

gözyaşlarımla seviyorum. umutlarımla seviyorum. umutsuzluklarımla seviyorum. hiç kimseyi hiç sevemediğim kadar seviyorum. inandıklarım kadar seviyorum. inanamadıklarım kadar seviyorum. sövdüğüm için seviyorum. sarıldığım için seviyorum. sevebildiğim için seviyorum. sessizliğim için seviyorum. sessiz olduğu için seviyorum. masalları barındırdığı için seviyorum. beni onlara inandırabildiği için seviyorum. kendime inanmadığım için seviyorum. inadına benimle yarıştığı için seviyorum. ellerim üşüdüğü için… Okumaya devam et seviyorum, yalnızlığımı

artan korkular

büyüdükçe korkularımızın azalacağına, öyle çok inanırız ki.. hiç gerçekleşemeyişinin, en büyük sebebi belki de.. .. aslında, korkular bizi hayata bağlayan, en ufak dala tutunmamızı sağlayan.. inançlarla dolu bir yolda. yalnızlığın en büyük ayak izleri belki de.. .. sebebi bilinmiyor aslında, unuttuğumuz duyguları, hatırlamaya çalışıyoruz her seferinde.. düşüncelerimiz yavaşlıyor.. ama hislerimiz artıyor.. .. sanırım tekrardan, bu… Okumaya devam et artan korkular